MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ

Resmi internet site adresi www.mgk.gov.tr olan Sekreterlik ana sayfasında, Atatürk’ümüzün devletin milli bir politika izlemesi gerekliliğini belirten veciz sözü ve resmi ile beraber, Türkçe ve İngilizce olarak dil seçimli giriş ekranı karşılıyor bizi.

İngilizce olarak hazırlanan site, Türkçe olana göre daha az içeriğe sahip. Türkçe’yi seçip siteye giriş yaptığımızda ise güzel bir ara yüzde kurumun sunduğu bilgiler madde başlıkları halinde önümüze geliyor.

Ortadaki bağlantılar ve içerikleri;

Tarihçe :

Kuruluşun kurulduğu 1933 yılından itibaren kanunlarla geçirdiği işleyişindeki değişimlere göre bölümlendirilerek tarihçesi anlatılmıştır.

Yüksek Müdafaa Meclisi Umumi Katipliği Dönemi ( 1933-1949 ):

O dönemdeki teşkili, görevi gibi bilgilerinin yanı sıra görevini ortaya koyan ve Gazi Mustafa Kemal imzalı Kararname ve Talimatname’nin resim dosyalarını da içeren, istenilirse sayfanın yazdırılabilir sürümüne de ulaşabilmemiz için bir de bağlantı bulunan alt sayfadır.

Milli Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği Dönemi ( 1949-1962 ):

Ait olduğu dönemdeki teşkilinin açıklaması, devlet teşkilatındaki yerini gösteren şeması, Genel Sekreterliği’ne ait düzenlemenin içeriği ve yazdırılabilir sayfa sürümü bu sayfada yer almaktadır.

1961 Anayasasına Göre Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Dönemi ( 1962-1983 ):

Dönemleri anlatırken bir düzene oturtulduğu anlaşılan site yapısına göre yine bu sayfada da, teşkilatın ilgili dönemindeki teşkili, görevi, Genel Sekreterliği gibi alt başlıklar ve ilgili şemalar, yazdırılabilir sayfa bağlantısı ile beraber sunulmaktadır.

1982 Anayasasına Göre Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Dönemi ( 1983 - ….):

Esas olarak 1982 anayasasına göre düzenlenmiş yeni halinin 2003 yılında yapılan değişiklikleri ile beraber ve bu yıla kadar ve 2003’den sonra diye ayrılmış olarak sunulduğu 2 ayrı bölümden oluşmaktadır.

( 1983–2003 )

( 2003-……. )

Anayasal Durum:

Kurumun 117 ve 118. maddelerde belirtilen anayasal durumunu açıklayan sayfa.

MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu:

2945 sayılı kanunu yayınlayan ve istenilirse .pdf formatındaki yazdırılabilir sürümüne erişilebilen sayfa.

MGK Genel Sekreterliği Yönetmeliği:

İlgili yönetmeliği .html formatında ve istenilirse .pdf formatında yayınlayan sayfa.

MGK Toplantılarının Basın Bildirileri:

Son basın bildirisine bağlantı veren ilk sayfanın yanı sıra, istenirse 15 Temmuz 1974’den bu güne MGK toplantılarının basın bildirileri de yıllara göre tasnifli olarak arşivlenmiş olarak buradan ulaşılabilecek şekilde yayınlanmaktadır.

Diğer Ülkelerdeki Benzer Kuruluşlar:

ABD ve AB ülkelerindeki MGK eş değeri kurumlar, benzer durumları ve farklılıkları ile bu sayfada kısaca incelenmekte ve karşılaştırılmaktadır.

Bilgi Edinme:

Bilgi Edinme Kanunu ve tebliğlerine uygun içerikle hazırlanan sayfada, ilgili kanun ve yönetmelikler ile bunlara uygun gerekli formlar ve kurumca belki de sık sık sorulan sorulara cevap niteliğinde ön bilgi olabilecek bazı içerikler mevcut.

Etik Kurul:

Kurumun Etik Kurulu ile ilgili bilgilere ulaşabileceğimiz izlenimi veren başlığa uygun olmayarak, bu alt sayfada, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun ile Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yayınlanmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular:

Kuruma yöneltilen soruların, sıklık derecesine göre derlenip cevaplandırılmış hali bu sayfada yer almaktadır.

Duyuru:

Kuruma ait basın açıklamaları ve basın duyuruları bu sayfada yayınlanmaktadır.

Sağ alt köşedeki bağlantılar;

Arama:

Google tabanlı kurumun sitesi içinde arama yapabileceğimiz bir arama motoru karşımıza çıkıyor.

Ana Sayfa:

Şimdiye kadar anlattığımız bütün sayfalarda yer alan ana sayfa bağlantısı, menülerden oluşan ve Türkçe hazırlanmış sitenin ana sayfasına yönlendirme yaparken, bu sağ alttaki bağlantı ilk girişteki Türkçe ve İngilizce seçimini sunan sayfaya yönlendirme yapmaktadır.

İletişim:

Kurumla iletişim için kurumun adresi, telefonu ve e-posta adresinin yayınlandığı sayfa.

Site Haritası:

Site haritası mantığına göre hazırlanmamış bir sayfa. Nedenine gelince sadece ana başlıkların bağlantı adreslerini yayınlamış. Site haritası dediğimizde; bütün içeriğe hiyerarşik yapı içinde ve bütünüyle gözlemlenecek şekilde sayfaların bağlantılarının yayınlanması anlaşılmalıdır.

Linkler:

Önemli linkler başlığı altında ülkenin önemli kurumlarına ait web site adreslerinin bağlantıları yer almaktadır.

Koray Öztekin / Bilgisayar Mühendisi

EKOL HOCA

Merhaba. Bu hafta da yine sınava hazırlanan öğrencilere fayda sağlamak amacıyla kurulmuş sitelerden birini anlatmaya çalışacağım. İnternette gezerken bulduğum bu site de geçen iki haftada anlattıklarım gibi ücretsiz olarak hizmet veriyor. Bilgiye verilen önemin yanında, bilgiyi paylaşmayı da öğrenmemizi görmeye başladığım için kendi adıma seviniyorum. Önceden her ne olursa olsun para karşılığı bir şeyler yapılmaya çalışılıyordu. Yine de bu tarz siteler de yok değil. Bazı sitelerde görüyorum ki 3-5 farklı branş öğretmeni toplanmış, anlattıklarını çekmişler kamera ile sonra da yıllık 100 YTL gibi rakamlarla abonelik karşılığı sitelerinde sunduklarından faydalanılmasını istiyorlar. Sonuçta emek tabi herkes istediği fiyatı biçer. Ekol hocamız ise yaptığı işin karşılığında yanındaki arkadaşları ile beraber nam salmayı kâfi görmüşler.

www.ekolhoca.com adresinden ulaşabileceğiniz siteyi üst bölümünden başlayarak anlatmaya çalışayım. Üst alandaki köprülerden biri zaten bulunulan ana sayfaya yönlendiriyor. Yanındaki “Hakkımızda” köprüsü ile ulaşılan sayfada, siteye içerik sağlayan çeşitli meslek gruplarından olan ya da halen okuyan kişilerin erişim bilgilerini ve varsa kendi sitelerinin adreslerini görebiliyoruz. “Tavsiye Et” sayfasında ise siteyi görmesini istediğimiz kişilerin e-postalarına, siteyi öneren tavsiye e-postasını bir form aracılığı ile atabiliyoruz. Ziyaretçi Defteri sayfasını görünce şaşırdım. Çünkü her 5 kişinin deftere yazdıkları 1 sayfada gösterilmiş ve toplam 1059 sayfaya ulaşılmış. Yani 5250 kişiyi geçmiş hocanın ziyaretçi defterine yazmaya değer görüp yazan kişiler. Gayet yüksek bir rakam. Bu da sitenin kalitesini ve takip edilme durumunu gösteriyor. Üst bölümdeki en son köprü ise iletişim sayfasına gitmenize ve orada bulunan form vasıtası ile de site yöneticilerine mesaj göndermenize olanak veriyor.

Gelelim soldaki ve asıl ders içeriğinin olduğu sayfalara köprü veren alana. En üstteki “Konu Anlatımları” kısmına tıklayınca açılan sayfada Geometri, Matematik, Fizik, Kimya, Türkçe, Edebiyat, Tarih, KPSS, OKS 6-7-8. Sınıflar konu başlıklarından oluşan alt sayfaların bağlantıları önümüze geliyor. İstediğimiz derse tıkladığımızda ise, o derse ait konuların dağılımı ve son köprüde de konunun anlatıldığı video karşımıza çıkıyor.

Soru anlatımları sayfalarında da, önce ders sonra derse ait konulardan birini seçtiğimizde soruların çözümlerini izleyebiliyoruz. Çıkmış sorulara ve çözümlerine bakmak için, ilgili sayfaya yine ana sayfadaki bağlantıdan ulaşabiliyoruz. Çalışma kitapları sayfası biraz değişik hazırlanmış. Bazıları video bazıları ise yaprak testlerin üzerindeki karalamalarla falan taranmış halleri gibi. Özel sorular sayfasında, İbrahim Kuşçuoğlu hocanın çözdüğü özel sorular ile, Türkiye Matematik Öğretmenleri Zümresi e-posta Grubundan seçme sorular, Soru Çözüm Sunuları, Turgut Reis Dershaneleri Zümre çalışmasından geometri seçme soruları ve Zirve Dershanelerinin yaprak testlerine ulaşabiliyoruz.

Güzel hazırlanmış bir sayfa da, “Stratejiler” sayfası. Çalışma stratejilerinden, ders çalışma planı örneklerine, taktiklerden, bazı öğrencilerin sordukları sorulara verilen cevaplara kadar doyurucu bir sayfa olmuş.

Benzer sayfalarda olduğu gibi hep ders olmaz biraz da eğlence anlayışı ile hazırlanmış bölümlere ek, bu sitede bir de belgeseller başlığı altında güzel bir çalışmaya imza atılmış. Kurtuluş Savaşımız, Çanakkale Destanı ve Canım Babam adlarındaki belgesel videoları bu sayfalara ulaşarak izleyebiliyoruz. Canım Babam’ da sanırım Ekol hoca kendi babasını çektiği videoları, onun anısına paylaşmak istemiş.

Site ana sayfasının sağ kısmında ise, kardeş sitelere köprüler, soru sormak isteyenlerin buluşma noktası ve benzer içerikli ücretsiz eğitim sitelerine bağlantılar da yer almakta. Sonuçta Ekol hoca sarf ettiği emeğin karşılığını Türkiye’deki siteler arasında takip edilme sırasını 820’lere çıkartarak almış ve bunu da site ana sayfasında kendi reklamı olarak haliyle koymuş. Kendisine buradan da teşekkür ediyorum. Öğrencilere de, bu bahsettiğim 3. ücretsiz eğitim veren site ile bu sitelerdeki köprüleri takip ederek bir çok engeli aşabileceklerini tekrar hatırlatmak istiyorum. İnterneti artık bilgiye erişim amaçlı kullanmalarının zamanı geldi. Her şey msn değil. Bahane değil, emek ve çözüm üretmeliler.

Saygılarımla.


Ok = Tamam

Trend = Eğilim

Spontane = Kendiliğinden

Koray Öztekin / Bilgisayar Mühendisi



BİLİŞİM TURU

Merhabalar. Bu yazımda bilişim üzerine kısa kısa turlar atmak istiyorum.

.asia uzantısı : Hali hazırda kullanılmakta olan alan adlarına bir yenisi ekleniyor. www.koray.com.tr gibi www.koray.asia şeklinde kullanıma imkân tanıyacak .asia uzantılı alan adlarından almak isteyenler şimdiden çalışmalara başlasalar iyi olur. Sözüm özellikle özel kuruluşlara. Sebebini bir örnekle anlatmaya çalışayım. İnternet siteleri için alan adları ilk dağıtılmaya başlandığında, bütün ülkelerdeki internet uyanıkları ülkelerindeki şirketlerin isimleri ile bu alan adlarını almaya başladılar. Amaç asıl ismin sahibi kuruluşa fahiş fiyatla bu alan adlarını satmak. Yani ülkemizdeki Koray bankasının kullanmak isteyeceği www.koraybank.com.tr gibi bir adresi, uyanığın biri Koray Bankası’ndan önce alıp, bu bankaya para karşılığı satmak istiyor. Kabul görmezse ya da adli bir olay olarak dava açılırsa da, bu süreç sonlanana kadar bankanın itibarını sarsacak bir içeriği bu siteye koyuyor. Şimdiden yer ayırtmak lazım yani.

Blu-Ray : CD’den sonra gelen DVD’lerin de kapasitelerinin az gelmesi ile başlayan süreçte, Sony’nin Blu-Ray, Toshiba’nın da HD-DVD’ye destek vermesi, diğer üreticilerin de bu 2 biçimden birine yatırım yapmasına sebep olmuştu. Son gelen açıklamalar ile Toshiba yenilgiyi kabul etti. Hem şimdiye kadar sattığı ürünleri alan kullanıcılardan özür diledi, hem de kendisine güvenip de yatırımını yönlendiren firmaları açıkta bırakmış oldu. Blu-Ray dedik de ne olduğunu da kısaca anlatalım. DVD’ler tek taraflı 4,7 Gb. çift taraflı 9,4 Gb. Kapasite ile veri depolayabiliyorken, hali hazırdaki Blu-Ray diskler aynı mantık ile 25 GB.-50 Gb. gibi değerlere ulaşıyorlar. Gelecek nesil ise 100 Gb. ve 200 Gb. gibi değerleri zorluyor. Kısaca tek taraflı bir Blu-Ray disk ile 13 saate kadar görüntü depolama imkânına sahibiz.

Elektronik kimlik kartlarımız : TÜBİTAK yine üzerine düşeni yapıyor ve 2009 yılında elektronik kimlik kartları kullanmamız için gerekli düzenlemeleri hayata geçirmeye çalışıyor. Böylece ehliyet, ruhsat, nüfus cüzdanı, sağlık karnesi gibi kimliğimizi belli eden ve çeşitli kurumların uygulamalarından faydalanmamızı sağlayan belgeler tek bir elektronik kartta toplanacak. İlk uygulamalarını sağlık sektöründe görmeye başlayacağımız proje ile, hastane-doktor-eczane üçgenindeki vatandaşlar, kartları ile işlem sıralarını takip edip, kartına elektronik olarak yazılan ilaçlarını, yine eczanelerde elektronik ortamda okutarak alabilecekler. Muhtemelen yerel belediye ve Tedaş gibi kurumların da katılmasıyla artık vatandaş her uygulama için ayrı numara veya kimlik taşımak zorunda olmayacak. Cebindeki tek bir elektronik kimlik kartı her şeye yetecek.

Tek ekran kartıyla, 6 ekrana kadar bağlantı imkanı : LG Electronic firması, şimdiye kadar çoklayıcı cihazlar ya da çift ekran kartı gibi ek maliyet gerektiren ekran çoklama ( birden fazla ekranı aynı anda kullanarak, uygulamalarla daha rahat çalışma ) işlemine yeni bir boyut kazandırıyor. LG, yeni ürettiği ekran ile sadece USB kablo kullanarak, 6 ekrana kadar çoğaltma yapmayı becermiş. Özellikle çizim ve tasarım ile uğraşanların ya da borsalar gibi aynı anda birden fazla pencereyi takip etmek durumunda olanların ihtiyacını herhalde bu ürün karşılar.

AB’den yeni Microsoft soruşturmaları : Daha önce de Media Player uygulamasını, işletim sisteminin içine gömerek, işletim sistemi piyasasındaki tekelini, diğer uygulamalarının yaygınlaşması için kullanan Microsoft, AB’de açılan davalar ile, AB’nde, sattığı ürünlerinde değişime gitmişti. Şimdi yine oyuncuların aynı, senaryonun biraz farklı olduğu bir durum var. AB, bu sefer Microsoft’a açtığı davalardan birinde internette gezmek için kullanılan İnternet Explorer programının, Media Player’da olduğu gibi işletim sisteminden ayrı tutulmasını, böylece Microsoft’un işletim sistemi bile kullanılsa, kullanıcının farklı bir tarayıcı programı kullanmak için daha fazla seçeneğinin olmasının sağlanabileceğini söylüyor. Diğer dava ise, hemen her türlü program ve programlama ortamına hakim olmak isteyen Microsoft’un, diğer yazılım şirketlerinin ürettikleri ürünlerin Microsoft işletim sistemi ailesi ile uyumlu çalışmasını sağlayacak yardımı, açılımı sağlamaması üzerine açılmış. Sonucu hep beraber davalar sonuçlandığında görsek de, şimdiden söylenebilir ki, Microsoft kendi adına işini, piyasasını, bunu kullanmasını iyi yapıyor.

Turumuzu tamamlarken buradan ilimizin bilişim sevdalılarına, 1-5 Mart tarihlerinde Bursa’da Bilişim Fuarı düzenleneceğini hatırlatmak isterim. Fuarla ilgili bilgilere http://www.bursabilisim.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.

TÜRKÇESİ VARKEN

Antipatik = Sevimsiz, İtici

Mantalite = Anlayış, zihniyet

Dizayn = Tasarım

Koray Öztekin / Bilgisayar Mühendisi

20 Mart 2008 Perşembe

GOOGLE HIZ KESMİYOR

Merhabalar. Köşemde yazabileceğim konuların bir listesini yapayım desem, mesleğim teknoloji olunca, çoğunluğunu Google’ın aldığını söylemem gerekiyor. Google, internet dediğimiz uçsuz bucaksız ortamın o kadarına el atıyor ki, kanımca Google’ı şimdi kapatsanız, bıraktığı açığı doldurmak seneler alır ve çok zor olurdu. Önce bir arama motoru ile başlayan macera, şimdi ülke bütçeleri ile yarışacak düzeye gelmiş durumda. Ücretsiz e-posta hizmeti gmail, resim düzenleme ve paylaşma yazılımı Picasa, Msn messenger’in Google versiyonu GTalk, bilgi paylaşım ve ortak yazışma ortamı sağlayan Google grupları, internette günlük tutma ya da kişisel duydu düşüncelerinizi yayınlama fırsatı veren Blogger, Microsoft firmasının Word, Excel gibi ofis yazılımlarının internet ortamında yapılmış benzerleri olan Google belgeler, bilgisayarınızda arama yapabileceğiniz yazılım Google Desktop, 3D modelleme yapabileceğiniz çizim programı olan Google SketchUp, bazı Google uygulamalarına kolay erişim sağlayan Google Toolbar, arkadaşlarınızla ya da iş ortamında etkinliklerinizi planlayabileceğiniz Google Takvim uygulaması, dünyayı uydu görüntüleri ile ayağınıza getiren Google Earth yazılımı, Google firmasının ürünlerine bazı örnekler. Google adından söz ettirmek için sadece bunlarla da kalmadı. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, internetin parlayan yıldızlarına kanca attı. Var olan başarılı bir uygulamanın kopyasını yapıp, kullanıcı toplamak için uğraşmaktansa, hali hazırdaki siteleri satın alarak hem dünyada nam salıyor hem de hazır kitlesi bulunan, reklam vb. şeyler için para ve zaman harcamayacağı alımlar ile gücünü başka uygulamalara yoğunlaştırıyor. Youtube bunlardan biriydi. Google geniş kitlelere ücretsiz uygulamalar sunarken, kişilerin önüne gelecek reklamları veren ve toplayan şirketlere “bak arkadaş benim bu kadar kullanıcım var, buradan yapacağın reklam milyonlara ulaşır” demek suretiyle, asıl parayı buradan kazanıyor. Şirket politikasında çalışanlarını şirkete hissedar yapan bir firmadan beklendiği gibi Google, çok girilen sitelerin kendisinden aldığı ve o sitelerden yapılan tıklama sayısı ile orantılı reklamlara göre, site sahiplerine de para ödüyor. Bir nevi titan zinciri gibi olay işliyor. Ama bu da yetmedi. Şu an Google, reklam verenlere, yayımcılarına ve reklam ajanslarına hizmet veren Doubleclick’i de satın alarak, reklam piyasasındaki gücüne güç kattı. Doubleclick üzerinden gelen reklamların Google altyapısı ve geniş ürün yelpazesi ile kullanıcılara iletilmesi ve bunun geri dönüşleri, reklam veren şirketleri ister istemez bu kanala yönlendirecektir.

Satın almalar ile rakiplerine farklı cepheler açan ya da belli alanlarda ezici üstünlük sağlayan Google, şu an sunduğu hizmetlerinde yenilikler yapmaktan da geri kalmıyor. Gmail uygulamasında yapmayı düşündüğü ve bazı dillerde testlerini bitirdiği yenilikler var. Örneğin e-posta yönetimini kolaylaştırmak için farklı renklerde etiketler sunmak, grup halinde çevrimiçi yazışabilmek, bu yazışmalara surat ifadeleri ekleyebilmek, kişileri düzenlemekteki bazı yenilikler de bunlardan bir kaçı. Burada yenilik derken Google ürünlerinden bahsediyoruz. Yoksa Msn Messenger’dan surat ifadeleri zaten vardı, bunun neresi yenilik demeyin.

Önümüzdeki günlerde Google, yaptığı anlaşmalarla Youtube üzerinden yayınlayacağı filmler, diziler, klipler ve bunlar üzerine izleyici kitlesinin profiline göre koyacağı reklamlar ile adından daha da söz ettirecek gibi gözüküyor. Bu işin sonu, tek bir şifre ile internete girip, geniş kapasiteli e-posta kutularında saklanacak ve hiçbir yazılım almadan internet üzerinden düzenlenebilecek, paylaşılabilecek, yayınlanabilecek dosyalar, ücreti ile internetten izlenebilecek filmler, dinlenecek müzikler, kişisel ağ günlükleri, kişisel ve ücretsiz uygulamalar ile yapılmış siteler, bu sitelere alınan reklamlar ile kişilerin para kazanmasına kadar gidecek galiba. Zaten amaçlarının sabit diskleri kaldırmak, her şeyi internet üzerinden yaptırmak olduğu söylentisi, internette şehir efsanesi gibi yayılmış vaziyette.

Adına kitap bile bastırılan bir site ve şirket için, benim köşemden bu haftalık bu kadar yeter herhalde.

Saygılarımla.

TÜRKÇESİ VARKEN

Empoze etmek = Dayatmak

Driver = Sürücü

Bye Bye = Hoşcakal

Koray Öztekin / Bilgisayar Mühendisi